Deniz Güman
1973 yılında doğup ailesinin dediğine göre oldukça ‘hareketli’ bir çocukluk geçirdi. Polis karakolu ile 6 yaşında tanıştı (şaka değil vallaha). İlkokul 1. deyken her okuma yazma öğrenene kırmızı kurdela takılıyordu. Sıra kendisine geldiğinde ise herkesin kurdelası olduğundan, kurdela takmanın hiç bir anlamı kalmamıştı. Hala o kırmızı kurdelayı rüyasında görüyor. İlkokul zarzor bitti. Ortaokul’da 2 kere sınıfta kaldı. Lise de 2 kere sınıfta kaldı. Bir kere okulu bıraktı. Gerçek hayatı görüp, ağlayarak okuluna geri döndü. Tam tekrar gerçek hayata dönmek zorunda kalıyordu ki devlet babanın o yıl çıkardığı özel bir yasa ile Haydarpaşa End. Mes. Lisesi’nden 10 üzerinden 4.2 ortalama ile mezun oldu. (Hala rüyalarında okula gittiğini görüp soğuk terler dökerek uyanıyor.) Profesyonel olarak; gazete satıcılığı, dondurma satıcılığı, garsonluk, barmenlik, makina ressamlığı, muhasebecilik, ofis boyluk, idari işler, endüstriyel tırmanış, dalgıçlık, yelken antrenörlüğü ve eğitmenliği, kaptanlık, tekne nakilleri yaptı. Gönüllü olarak ise; bisiklet, futbol, basketbol, yelken yarışcılığı, masa tenisi, aktivistlik, radyo programcılığı yapmıştır. Ödül kazandığı bir yelken yarışında, üzerinde takım elbise varken, donanma komutanı’ndan ödül alırken çekilen fotoğrafı ve karnesindeki zayıfları ailesi görmesin diye oksijenli su ile düzeltmesi dışında pek bir pişmanlığı yoktur. Spor ve çevre konularına merakı kendisini önce çevre sonrasında ise anti-militarizm konularında aktif hale getirdi. Defalarca gözaltına alındı ama hiç hüküm giymedi. Nerden geldiği belli olmayan özgüveni ile hayatta her dediğinin doğru olduğuna inanarak ve yaşamını yelkenli teknelerde kaptanlık yaparak geçiriyor. Çok kız arkadaşı oldu, hiç evlenmedi, evlenmeyi de düşünmeyen kız arkadaşıyla orman gibi bir yerde yaşayıp Prenses ile iletişim kurmaya çalışıyor.
* Deniz’in Prenseste yayınlanan tüm yazılarını burada görebilirsiniz.