Delilerin Rönesansı: Japonya
Hiç hız kaybetmeden konuya geçen yazıda kaldığımız yerden devam ediyoruz. Nerde kalmıştık? Hmm evet biz burda bu şekilde takılırken Japon yaşıtlarımız nerelerde, ne şekillerde takılıyor? Gyaru gal’lar: Kogal – GanGuro – Yamanba Kogallara “seksi liseli kızlar” diyebiliriz.[…]
Modern Tokyo’nun Moda Savaşçıları
Baştan söyleyeyim, bu bir kaç parçaya bölünecek uzun bir yazı dizisi olacak. (Evet biliyorum ben bu sitenin Fidel Castro’suyum.) Bu uzun yazma meselesiyle ilgili hep bir takım güzellemeler duydum. Kısaca yazarlara tembihlenen şu: “İnternet kullanıcısının odaklanma süresi çok kısa olduğundan yazıları kısa ve öz tutmalıyız.” Yoksa.. yoksa..
İlişki Teknolojisi
İlişkilere dair gugılvari bir kolaj ile karşındayım prenses. Yine boyumdan büyük işlere kalkışıp ilişkiler konusunda cevapsız sorulara, tarifsiz duygulara gark edeceğim seni. Kafam o kadar karışık ki senin kafanı da bir kazan çorba gibi karıştıracağım. Zaten bu aralar mercimek çorbasının ayarını tutturamıyorum bir türlü. Asabiyim o yüzden. Olayımızın özü şudur: iki insan bir araya gelip […]
Geçmişten çağımıza yağan beddualar: George Orwell
Özünde herkes iyi olmak ister ama “fazlasıyla” ve “her zaman” değil….George Orwell 1984 adlı kitabın yazarıdır. 1984, 20. yüzyıl edebiyatının en çok tartışılan distopik romanlarından biridir. Pek çok alkollü üniversite kokteyllerinde şampanyayı fazla kaçıran siyaset ve edebiyat profesörlerini gırtlak-gırtlağa getirmiştir. 1984 yazıldıktan sonra pek çok badire atlatmıştır. […]
Akıl Almaz Bir Vaka: Phineas Gage
Phineas Gage (1823-1860) tıp tarihinde kaydedilen ilk ağır beyin yaralanması vakalarından biri. Türkiye’de eminim çok daha akıl almaz vakalar olmuştur prenses ama biz de olan bitenler kaydedilmiyor ki, bir kayıt altına alsak en azından zihinbilim de en ilginç vakalar alanında dünya lideri oluruz yeminlen. Bu kadar abuk sabuk olaylar oluyor şu ülkede, bari ilme irfana […]
Edebiyatın karanlık kahinleri: Aldous Huxley
“Vücut bulmuş her ruh yalızlığa mahkûmdur…” Aldous Huxley İnsanlığın yok oluşuna dair senaryolar ve teoriler üretmek sanatın hemen her alanına yayılmıştır. Sinema perdeleri, kitap sayfaları; anti ütopyalara ve bizlerin karanlık sonuna dair çarpıcı saptamalarla doludur. Yaşadığı dönemin sosyolojik yapısını son derece başarılı bir şekilde gözlemleyen bazı yazarların geleceğe dair neredeyse […]
Doğa için Pedalla: Ankara’dan Japonya’ya
Selam Prenses,
Farklı bir konu olacak çünkü ben farklı biriyim. Hani farklı biriyim derken de yanlış anlaşılmasın bloğa yazı yazan arkadaşlardan değilim. Peki ben kimim? Adım Gürkan Genç. 1979 doğumluyum. Ankara’da yaşıyorum ve İletişim Fakültesi mezunuyum. Eski bir işletmeci[…]
Demokratik Müzik, Arabesk Referandum
St.Louis’e dönerken Müslüm Gürses dinliyordum uçakta. Altımda serili uçsuz bucaksız Kuzey Amerika kıtası, Müslüm babanın dertli nameleri ile inledi yeminlen. Savulun lan hostes tayfası, dünya tersine dönse vazgeçmem anladın mı diyesim geldi çok feci, ama bir kültür şoku durumuna mahal vermemek için sesimi kıstım. Rakı da servis etmiyorlar bu gavur uçaklarında. Halbu ki Seattle’a giderken Fikret Kızılok nameleri eşlik etmişti de Rocky dağlarını bizim […]
Parazitler, Aşkı Uğruna Ölen Sıçanlar ve Biz
Sevgili Prenses, Bu mektubu, sana geçenlerde öğrendiğim ve birçok şeyin kafamda şöyle bir yer değiştirmesine vesile olan bir hadiseden bahsetmek gayesi ile kaleme alıyorum, bağlamın hatırına, biraz da başından alıyorum. Her şey çalıştığım enstitüde vereceğim seminer için destekleyici görsel ögeler aramaya başlamamla başladı. İçerik itibarı ile çeşitli mikroorganizma resimlerine ihtiyacım vardı. Her 21. yüzyıl genci […]
Kant, Schopenhauer ve Varoluş Üstüne
Çok iddaalı başlık attım bea, varoluş maroluş allahh, kesin bunun altında yamulucaz şimdi. Hiç bozuntuya vermeyelim bakalım nerde patlıycaz. Merhaba prensesim güzelim, naber? Bugün konumuz hayli ağır sorma, batı kavramsal dünyasında çok köklü ve büyük bir değişime yol açmaya çalışmış, ama bu çalışmalar sırasında ya yolunu kaybetmiş ya da büyük ölçüde de yanlış anlaşılmış bir iki Alman abiden bahsedicem sana. […]
Yüzler, Gözler ve Duygular
Son zamanlarda portre fotoğrafçılığına merak saldım prenses. Portre fotoğrafçılığı, fotoğrafçılığa başladığım yıllardan beri her zaman beni çok etkilemiş, her zaman fotoğrafı çekilmesi en zor obje olarak görmüşümdür insan yüzünü. Düşünsene, bir ustanın elinden çıkma tek bir kare fotoğraf bir insanı, bir karakteri tüm derinliği ile aktarabiliyor. Bir insanın tüm hayatı prenses[…]
İnsan Beynine Dair İç Burkan Detaylar
-Sen ne üzerine çalışıyordun abi? -Hocam ben insan beyni üzerine çalışıyorum -Ooo, süper…acayip ilginç şeyler öğreniyorsundur anlatsana biraz bize -Abi neyi anlatayım, valla okudukça daha çok ne kadar az şey bildiğimizi anlıyorum -Yeme bizi şimdi, sen biliyorsundur bir sürü şey de bize anlatmıyorsun… Ve türevi binbir türlü muhabbete maruz kalmaktan yorulup, söyle bir eytere beae[…]
Unabomber: Modernite ve İlkel Yaşam
Theodore John Kaczynski, ya da popüler adıyla Unabomber. Chicago doğumlu dahi matematikci. 16 Yaşında Harvard’da lisans okumaya başladı, doktorasını Michigan Üniversitesinde Matematik alanında tamamladı ve 25 yaşında Berkeley’de assistan profosör oldu. Ama iki yıl sonra istifa edip Montana’da herkesden ve herşeyden uzakta, kendi yaptığı klübesinde elektrik veya su tesisatı dahi olmadan[…]
Kürt Kızı
Yine memleket semalarında çıldır geldi bana. Devleti bir yandan, ordusu bir yandan, islamcısı kemalisti başka bir yandan dumurdan dumura koşturuyor beni. Eşcinsel düşmanı bir bakan, kürt düşmanı başka bir bakan şeklinde uzayan bir listede herkesin herkese düşman edildiği, ayrıştırıldığı ve yalnız bırakıldığı bir paradigmanın bayraktarlığına soyunmuş herkes. […]
Once – Müzikli Dostluk Filmi
yazının başlığını böyle mp3 ismi koyar gibi araya çizgi çekerek koydum prenses çünkü şimdi sana uzun bir şarkı filmi anlatıcam.
hani bazı filmler vardır, o kadar güzellerdir ki “yine izlerim” diyip bilgisayardan silinmezler. ya da ben öyle yaparım. yedeklesem de bırakırım oldukları yerde onları. canım sıkıldıkça, kendimi bi arkadaşımla sohbet eder gibi hissetmek istediğimde basarım playe, […]