Kalabalıktaki Deha
Kalabalıktaki Deha sıradan bir insanda her hangi bir orduyu her hangi bir gün boyunca tedarik etmeye yetecek kadar kalleşlik, nefret şiddet ve saçmalık var ve öldürmekte en iyiler öldürmeye karşı vaaz verenler ve nefrette en iyiler sevgi vaazları verenler ve savaşta en iyiler nihayet barış vaazları verenler tanrıya muhtaç tanrıyı vaaz edenler barışı yok barışı vaaz edenlerin sevgisi yok barışı vaaz edenlerin tetikte... Devam...
Hı Hı
Hı Hı yalnız kalmakdan daha kötü şeyler var ama çoğunlukla bunu anlamak onyıllar alır ve büyük çoğunlukla anladığınızda çok geçtir ve çok geçten daha kötü hiç bir şey yok. Charles Bukowski Çeviri:Nazım Read More
Mavikuş
Mavikuş bir mavikuş var kalbimde dışarı çıkmak istiyor ama ben çok sertim onun için, orada dur bakalım, diyorum, seni kimsenin görmesine izin vermem. bir mavikuş var kalbimde dışarı çıkmak istiyor ama ben üzerine viski döküyorum ve sigara dumanı çekiyorum ve fahişeler ve barmenler ve kasiyerler hiç bilmez onun içerde olduğunu. bir mavikuş var kalbimde dışarı çıkmak istiyor ama ben çok sertim onun için kaybol çabuk,... Devam...
Salla Zarı
Salla Zarı eğer deneyeceksen, sonuna kadar git. yoksa, hiç başlama bile. eğer deneyeceksen, sonuna kadar git. bu kız arkadaşlar kaybetmek anlamına gelebilir, eşler, işler, akrabalar ve belki aklını da. sonuna kadar git. bu üç dört gün aç kalmak anlamına gelebilir bu parkta bir bankın üstünde donmak anlamına gelebilir. bu hapis anlamına gelebilir, bu dalga geçilmek anlamına gelebilir, küçük düşmek, yalnız kalmak da. yalnızlık... Devam...
Herkesle Birlikte Yalnız
Herkesle Birlikte Yalnız et kaplar kemiği ve bi zihin koyarlar oraya ve bir ruh bazen, ve kadınlar vazoları kırar duvara karşı ve erkekler çok fazla içer ve kimse bulamaz onu ama yataklardan içeri ve dışarı süzülerek aramaya devam eder. et kaplar kemiği ve etten daha fazlasını ister o et. hiç şans yok hem de hiç: hepimiz ağına düşmüşüz aynı kaderin. hiç kimse hiçbir zaman bulamaz onu. doldurur çöplükler doldurur... Devam...
Ayrılık
Ayrılık “seninle daha fazla yaşayamam,” dedi, “şu haline bir bak!” “hıı?” diye sordum. “şu haline bir bak! allahın belası bi koltukta oturuyorsun! göbeğin donundan fırlamış, bütün gömleklerinde sigara yanıkları! tek yaptığın şu allahın belası birayı emmek, şişe ardına şişe, eline ne geçiyor bundan?” “zarar çoktan verilmişti,” dedim ona. “ne saçmalıyorsun sen?” “hiçbirşeye... Devam...
Nasıl Büyük Yazar Olunur
Nasıl Büyük Yazar Olunur bir sürü kadını düzmen lazım güzel kadınları ve bir kaç makul aşk şiiri yaz. ve yaşını fazla kafaya takma ve/veya taze gelen yetenekleri. sadece daha fazla bira iç daha ve daha fazla bira ve hipodroma haftada en az bir kere uğra ve kazan mümkünse. kazanmayı öğrenmek zor- her serseri iyi bir kaybeden olabilir. ve Brahms’ını unutma ve Bach’ını ve biranı. aşırı egzersiz yapma. öğlene... Devam...
Dinosauria, biz
Dinosauria, biz bu sekilde doğmuşuz bunun içine tebeşir yüzler gülümserken bayan ölüm gülerken asansörler bozulurken politika manzarası çözülürken bakkal çırağı kolej diplomasına kavuşurken yağlı balıklar yağlı avlarını tükürürken güneş maskelenirken biz bu şekilde doğmuşuz bunun içine deli saçması savaşların içine kırık fabrika camlı boşluk görüntülerinin içine kimsenin artık birbiriyle konuşmadığı... Devam...
Pis Moruk Bukowski
Prenses sana Bukowski’yi tanıştırmakta tereddüt ettim ne yalan söyleyeyim, daha genç yaşta bu alkolik bu berduş bu serseri bu kadın düşkünü bu ahlaksız bu pis morukla tanışıp ne yapıcaksın dedim? Ama sonra dayanamadım, tanışman lazım prenses, tanışman lazım, iki kadeh içki, bir kaç küfür, biraz kadınla bozulacaksan bozul o zaman, senden bi cacık olmazmış zaten. Ben Bukowski ile lise yıllarımda tanışmıştım.... Devam...