Ben kimim?
“Kendin ol!” Kaç kere duymuşuzdur bunu. Hatta Tarkan şarkısını bile yapmıştı: “Başkası olma, kendin ol, böyle çok daha güzelsin”. Kendimiz olunca güzeliz güzel olmasına da, kendimiz nasıl oluyoruz acaba? Ya da kendimiz dediğimiz şey, ben dediğimiz şey ne ola ki? Belki onu çözebilsek kendimiz olmak daha bir kolay olacak. Tarkan’ı benden, beni senden ayıran çizgiyi nerede çekmek lazım? Bu yazıda... Devam...
Tramvay Problemleri, Ahlak Psikolojisi ve Nöroetik
Felsefeci dediğin tembel adamdır. En iyi felsefe de ona göre koltuktan yapılandır. Oturup derin derin düşünürsem bulurum aradığım cevabı der. En fazla bir ağaç gölgesine gider, ya da bir kafede kahvesini yudumlar. Katiyyen labaratuarla gözlemle alan çalışmasıyla işi olmaz. Dedik ya felsefeci dediğin tembel adamdır. Lakin işler biraz değişmeye başladı yakın zamanda, koltuk keyfi yapma devrelerinin sonuna yaklaşıyoruz.... Devam...
Kant, Schopenhauer ve Varoluş Üstüne
Çok iddaalı başlık attım bea, varoluş maroluş allahh, kesin bunun altında yamulucaz şimdi. Hiç bozuntuya vermeyelim bakalım nerde patlıycaz. Merhaba prensesim güzelim, naber? Bugün konumuz hayli ağır sorma, batı kavramsal dünyasında çok köklü ve büyük bir değişime yol açmaya çalışmış, ama bu çalışmalar sırasında ya yolunu kaybetmiş ya da büyük ölçüde de yanlış anlaşılmış bir iki Alman abiden bahsedicem... Devam...