İklim Eylemcileri Serbest
Kopenhag’da, 3 haftadır gözaltındaki iklim eylemcilerini bekleyen Rainbow Warrior’da bugün tatlı bir heyecan var. Geminin önü canlı yayın araçlarıyla dolu. Gemide sağa sola koşuşturan kameraman ve gazetecilerin telaşına bizim gemideki basın toplantısı hazırlıklarımızın telaşı katılıyor. Geminin üzerindeki bembeyaz kar örtüsünün üzerine bugün ilk defa harika bir güneş parlıyor. haftalardır ilk kez gözüken Güneş’i karşılayan gülen yüzler bugün dört özel konuğu gemide ağırlıyor. İklim eylemcileri 21 gun yargılanmadan tutuldukları cezaevinden dün gece serbest bırakıldılar. Hapishane kapısından çıkarken büyük bir çoşku ile karşıladık ve kucakladık herbirini. Gözaltına alındıkları sarayın kırmızı halısına inat, hapishane çıkışına kırmızı halı serdik. 3 haftadır özgürlükleri sebepsizce kısıtlanan 4 iklim kahramanı kesinlikle kırmızı halı üzerinde yürümeyi hakediyorlar. Kopenhag İklim Zirvesi sırasında büyük bir başarısızlığın altına imza atan dünya liderlerlerinden kat be kat daha fazla hakediyorlar kırmızı halıyı.
Hatırlarsanız, Danimarka Kraliçesinin Sarayında dünya liderleri için verdiği yemek daveti sırasında yaptıkları eylemden sonra gözaltına alınmıştı dört eylemci. Smokin, gece elbiseleri ve limuzinleriyle, çok akıllıca ama son derece basit taktiklerle saray girişine sızdıktan sonra pankart açan eylemciler, dünya liderlerini iklim için laf değil iş üretmeye çağırmışlardı. Bu basit ve barışçıl eylem dolayısıyla güvenlik zaafı ortaya çıkan polis, eylemcileri gözaltında tutabilmek için elinden geleni yaptı. Kraliçeyi tehdit gibi komik bir suçlama ile ancak azılı katillere için istenen 3 haftalık ek gözaltı süresini mahkemeden çıkarttı.
Bu süre içerisinde Greenpeace de boş durmadı. Güney Afrika’dan Meksika’ya, Türkiye’den İspanya’ya kadar dünyanın birçok ülkesinde Greenpeace eylemcileri bu haksızlığa karşı harekete geçti. Çevrimiçi ve çevrimdışı onlarca eylemle Danimarka konsolosluklarında arkadaşlarımızın haksızca gözaltında tutulmalarını protesto ettik. İklim eylemcileri tabii ki eylemin yasal sonuçları olabileceğini biliyorlardı. Ve bu sonuçları göze almışlardı. Ama demokratik bir ülkede anlamsız birkaç yasal dayanak ile yargılanmadan gözaltında tutulmaları kabul edilebilir bir durum değil.
Bu durumun kabul edilemez olduğunu Danimarka kamuoyu da biliyor. Geçtiğimiz hafta boyunca tutuklu eylemcilerin durumu gündemdeki en önemli haber olmaya devam etti. Danimarka’daki insan hakları örgütleri yanında bir grup Saygın Hukuk profesörü gazetelerde yayınladıkları açık mektup ile Polisin keyfiyetine veryansın ettiler. Polis ve adalet bakanlığı gerçekten zor bir duruma düştüler. Gözaltı süresince gemide topladığımız mektup ve mesajlar yaklaşık 50 kiloyu buldu. Yakınları ile bile görüştürülmeyen eylemcilere hergün mektup taşıdık gemiden. Şahsen tanımadığım eylemcilerden birisi dün gemiye geldiğinde Tuna kim diye sordu. Gemi mürettebatının mektuplarından sadece benimki ona ulaşmış. Sanki yıllardır tanışıyormuşçasına kucaklaştık.
Son günlerde gemide, tutuklu eylemcilerin ailelerini de konuk ettik. 3 gündür bizimle kalan Christian’ın 2 yaşındaki oğlu gemideki en eğlenceli konuklarımızdan birisiydi. Böylece güvertedeki sorumluluklarımıza eğlenceli bebek bakıcılığı da eklenmiş oldu. Christian hapishaneden çıkışta oğluna sarılırken artık bende gözyaşlarımı tutamadım gerçekten. Bugün gemide bütün eylemciler bir basın toplantısı düzenliyor. Greenpeace Genel Direktörü Kumi Naidoo da burada. Basın toplantısında en üst düzeyde temsil edilen Greenpeace Camiası, arkadaşlarını asla yalnız bırakmayacaklarını vurgularken diğer yandan da iklim değişikliğine karşı kararlı mücadelenin aynı hızda devam edeceğini belirttiler.
Tuna