Ekümenopolis – Ucu Olmayan Şehir
”1980’de ilk metropolitan ölçekli İstanbul planı yapıldı. Plan raporunda kentin coğrafyasının en fazla 5 milyon nüfusu kaldırabileceği yazıyor. O zaman nüfus 3.5 milyon. Bugün İstanbul’un nüfusu 15 milyon. 15 sene sonra 23 milyon olacak. Yani coğrafyasının kaldırabileceğinin neredeyse 5 katı. İstanbul bugün Bolu’dan su çekiyor, öteki taraftan bütün Trakya’nın suyunu çekiyor. Kuzey ormanları gözle görünür bir şekilde tahrip olurken, 3. köprü projesi İstanbul’un kalan orman ve su havzalarını tehdit ediyor. İki yakayı birleştiren köprüler, yarattıkları rant alanları ile kentlileri birbirinden koparıyor. Peki ya istanbullular olarak biz bu yağmaya karşı ne yapıyoruz? Kentler toplumun aynası ise, İstanbul’a bakarak kendi toplumumuz için ne diyebiliriz? Gelecek nesillere nasıl bir İstanbul bırakacağız?
İstanbul’daki ekolojik eşikleri aştınız, nüfus eşiklerini aştınız, ekonomik eşikleri aştınız. Peki, nereye gidecek bunun sonu?”
Prenses gün geçmiyor ki sayın totoritelerimizden yaşam alanlarımıza dair kötü haberler almayalım. Gözümüzün önünde Taksim Gezi Parkı’na tecavüz ediyorlar, ağaçları koruyanlara saldırıyorlar, üçüncü köprünün temelini atıyorlar, zaten sığışamadığımız İstanbul’a üçüncü bir havalimanı inşaa ediyorlar.. Her yerimiz inşaat, toz duman, çamur ve dozer, biraz da toma tabii ki.
Tüm bu zıvanadan çıkmışlık içinde seni aşağıdaki kentsel dönüşüm belgeselini izlemeye davet ediyoruz. Ekümenopolis sevgili İstanbul’umuzun duymak istemediğimiz yardım çığlığının filme dökülmüş hali. Kentimizi nasıl harap ettiğimizin filmi..
Ve belgeseli izlerken aklımıza geliyor; hani sokaklar bizimdi?