Bu bir intergalaktik direniş
Ne garip bir yıl oldu yahu! Yani iki Mayıs sonu arasında geçen bir yıldan bahsediyorum. Önce Mayıs sonunda koca bir ülkenin tarihinde hiç olmamış bir sivil itaatsizlik eylemi başlamış, bu eylem çeşitli biçimlerde tüm hızıyla 3-4 ay devam etmiş, ardından da yazın bitimiyle beraber koskocaman bir karanlığa gömülmüş gibi olmuşuz. Bu bir yıl önce başlayan o tarihi direnişi anma ile ilgili bir yazı olduğundan öyle büyük bir sivil itaatsizlik... Devam...
Panik yapma, organize ol
Gezideki 50 kişiye milyonlarcası eklenmiş, İstanbul gaz altında, çelik kuvvet bastıracakmış, yok lan çevik kuvvetmiş o, başbakan açıklama yapmış, hülya avşar mı oradaki, necati şaşmaz kimdi lan çılgın bediş miydi, everyday chapulling, avrupa parlamentosundan açıklama gelmiş, hareketin temsilcileri kimmiş ya, bu hareketin arkasında dünyayı ele geçirmeye çalışan amerikalı uzaylılar var, yok yok Fethullah’ın işi, bence kesin Kürtler,... Devam...
Güney Amerika Pedallarımın Altında
Merhaba Sevgili Prenses, Seninle merenbey sayesinde yaklaşık dört sene önce tanıştım Prenses. Sana mektuplar yazan insanları etiyle kemiğiyle tanımasam da okudukça çok sevdim. Bugün içlerinden biri Prenses’e mektup yazmak ister misin? diye sorduğunda gözlerime inanamadım Prenses. Birincilik teli almış kadar sevindim. İyi de bu kadar akıllı, bilimle, sanatla, dünyayı kurtarmakla uğraşan bu insanlar neden “seni seçtik pikaçuuu!” demişlerdi.... Devam...
yollarda motoruyla bir kız çocuğu
Sevgili prenses, hep Tuna ve Nazım’ın mı yol hikayelerini okuyacaksın? Gelmiş geçmiş en üşengeç ama bir o kadar da üşenmeyegeç yazarın olan Çağlar kişisi bu yaz poposunu tuttu senin için motorunun tepesine attı, İstanbul’dan çıkıp güzide ülkemizin güney sahillerinde motoruyla 1.807 km yapıp geri geldi. Biliyosun ki herşey o sıkıldığın odanda hayatına biraz heyecan gelsin diye seninle yeni deneyimleri, bilgileri ve yolları paylaşmak için,... Devam...
Farenin Ruhuna Fatiha
Sevgili fare kardeş! 45 derece sıcakta, ilaç depomuzun tek klimasının içindeki kabloyu yiyerek elektrik çarpması sonucu intihar etmen konusundaki kararına saygım sonsuz! Ama pervane motorunu da bu vesileyle yakman ruhuna iki fatiha okumama sebep oldu. Yedek parça arayışlarımıza fare cennetinden desteklerini bekliyorum. Bu arada ailelere de sosyal bir mesajım var: Yaz tatillerinde lütfen çocuklarınızı motor ustası, marangoz ya da kaynakçının yanına çırak... Devam...
mahsur kalmak
fırtınanın geçmesini beklerken Uzun bir aradan sonra gene buralardayım. Yakınlarda değildim ama mektuplarını takip edebildim. Fark ettim ki bizim ekip bir şekilde dünya üzerine homojenize bir şekilde yayılmış. Anladığım kadarıyla Birleşik Devletler’den Hindistan’a kadar uzanan kollarımızla bir haber ajansı gibi olmuşuz. Ben mi? Seni biraz ihmal ettim biliyorum ama bu kışı gezerek geçirdiğimden elim klavyeye pek gitmedi. Birşeyler yaşarken... Devam...
Ara Beni Boya Beni
Evvel zaman içinde uzak diyarların birinde gerçeğin peşine düşen bir kral yaşarmış. Düşünüp taşındıktan sonra bir ferman yayınlayıp yalan söyleyen her kim olursa olsun asılacağını buyurmuş. Bunu duyan bir derviş kahkahalara boğulup ertesi gün ilk iş kralın sarayında soluğu almış. Kralın karşısına geçip “Bu yalanı söylediğim için beni bugün asacaksınız ” demiş. Kral tahtında bir sağa bir sola kaykılıp düşüncelere dalıvermiş.... Devam...
Sınır Tanımayan Lağımcıyım Beeeeen!
Kanlı klinik atıkları hastanenin önüne atarsan etrafta soteye yatan köpek onu yer. Avlunun ortasına sıçarsan sinek yapar. Atıksu kanalının üstünü kapamazsan sıtmadan kırılırsın. İç mekanların köşe kısımları tükürülmek ya da işenmek için tasarlanmış zulalar değildir. DDT bir parfüm cinsi değildir. Kime diyorum prenses? Seni hintli bir prensle evlendireli çok zamanlar geçti. Ama bu hintli abilere temel hijyen kurallarını öğretememişsin... Devam...
Hint Sinemasında Bir Türk Mağdur
Babaannemin evinin bahçesinde bitişikteki yazlık sinemaya açılan bir kapı vardı. Sinemacı Cemal Amca’nın dedemle dostluklarından dolayı o kapıyı iptal etmek sözkonusu bile olmamıştı. Yazın her haftasonu sinemaya beleş girişin yanı sıra; o sıralar pek revaçta olan gazoz kapağı biriktirmek konusundaki rekabette bizim mahallenin ön sıralarında olmamı sağlardı bu ayrıcalık. O günleri gazoz ve çekirdek kokusuyla hatırlıyorum. Yüzlerce kilo... Devam...
Saraswati Bayramı
(ya da Hintlinin hoparlör ile imtihanı) Sevgili Prenses Karlı İstanbul’dan güneşli Hint diyarına göçümün birinci haftasındayım. Bihar eyaletinin Hajipur şehrinde gürültüden kafamı yastıkların altına gömerek geçirdiğim gecelerin ardından ne oluyor lan dışarıda konulu araştırmamın sonuçlarını seninle de paylaşmak isterim. Meğersem ben Saraswati Bayramı denen çılgın kutlamanın kurbanıymışım. Allah jeneratör ve hoparlörü yaratırken... Devam...
2011 Yeşil Kamp Trendleri
İnsanların nasıl bir araya geldiği ve nasıl bir arada durduklarına kafayı takmış durumdayım prenses. Sanki birlikte durmayı başarsak, beraber problem çözmeyi öğrensek dünya bambaşka bir yer olacakmış gibi geliyor. Atina’daki birlik ve dayanışma ruhunun kıyısından da olsa tadına baktıktan sonra fırsattan istifade Kaz Dağlarına çevirdim rotayı. Sanayileşme, turizm, kentleşme ve tarımsal endüstriyalizmin henüz talan etmediği bu bakir doğaya... Devam...
Zen ve Motosikletle Gezme Sanatı
“Arabanın içinde devamlı bir kompartmanın içindesinizdir, ve çok alıştığınız için farketmiyorsunuz ama o pencerenin içinden gördüğünüz herşey sadece daha çok televizyondur. Pasif bir gözlemcisinizdir ve herşey sıkıcı bir çerçeve içinden akar. Motosikletin üzerinde çerçeve gider. Herşeyle tamamen bağlantıdasınızdır. Sadece izlemiyorsunuzdur artık, manzaranın içindesinizdir, ve varlık hissi baskın gelir.” Motorla yola çık. Daha lise... Devam...
Tekne nedir? Ne değildir? 1
Kayık Çocukluğumun geçtiği İstanbul’da genel olarak ‘tekne’ diye bildiğim su üzerinde yüzen şeylerin sonrasında taşındığım Akdeniz civarında ‘kayık’ olarak adlandırıldığını öğrendim. Akdeniz insanı su üzerinde yüzen herşeye istisnasız olarak ‘kayık’ diyor. Benim için kayık, kürekle çekilen, kamarasız bir araç iken buranın insanı koca motoryatlardan ufak sandallara kadar herşeye kayık diyor. İlk... Devam...
Doğa için Pedalla: Ankara’dan Japonya’ya
Selam Prenses, Farklı bir konu olacak çünkü ben farklı biriyim. Hani farklı biriyim derken de yanlış anlaşılmasın bloğa yazı yazan arkadaşlardan değilim. Peki ben kimim? Adım Gürkan Genç. 1979 doğumluyum. Ankara’da yaşıyorum ve İletişim Fakültesi mezunuyum. Eski bir işletmeci, yeni bir gezgin veya seyyah mı denir? Bir seferlik istek geldi Prenses’e yazmam için. Ben de tabi ki de neden olmasın dedim. Şu anda Güney Kore’deyim. Her ne kadar... Devam...
Endorfin Kafası – 2
Gece nöbeti tutunca uyku düzeni altüst oluyor haliyle. Öğlene kadar uyumaca. Günlük akıştan da kopuk oluyorsun biraz. Tam alışıyorum derken Norveçe vardık. Allah için güzel memleket. Bi fiyorddan onlarca kilometre karanın içine girerek ulaşılıyor Oslo’ya. Ağaçların yeşili ile kar karışımı manzara şahane. Varınca bi vatandaşa hava hep böyle gri mi diye sorma gafletinde bulundum. Geçtiğimiz kasım ayı boyunca toplam iki saat (30 gun icinde... Devam...